NLP NEDİR ?
Neuro (Nöro): Zihnimizle ve düşünsel yaşamımızı nasıl düzenlediğimizle ilgilidir.
Linguistic (Linguistik): Dili nasıl kullandığımız ve dilin bizi nasıl etkilediğiyle ilgilidir.
Programming (Programlama): Tekrarlanan davranış dizilerini ve nasıl amaçlı hareket ettiğimizi açıklar.
NLP 'nin başlangıç noktası, insana duyulan merak ve hayranlıktır. NLP nasıl düşünüp, hissettiğimizi inceler, yaşamın her alanındaki mükemmeliyeti araştırır ve modellendirilir.
NLP kısaca beynimizi anlama ve onu en etkin biçimde kullanma yollarını öğreten bir teknik, bilim ve sanattır. İş hayatından sosyal fobileri yok etmeye, dil eğitiminden kolay ve kalıcı öğrenmeye, iletişim becerilerini geliştirmeye kadar insanın içinde olduğu hemen her alandaki kişisel gelişim aracıdır.
NLP'nin başlangıç noktası insana duyulan merak ve hayranlıktır.
• Yaptıklarımızı nasıl yapıyoruz?
• Nasıl düşünüyor, nasıl öğreniyoruz?
• Nasıl sinirleniyoruz?
• Herhangi bir alanda başarılı olan insanlar istedikleri sonuçlara nasıl ulaşıyorlar?
Bu soruları cevaplamak için NLP nasıl düşünüp, hissettiğimizi inceler, yaşamın her alanındaki mükemmeliyeti araştırır ve modellendirir. Başarı sanatı NLP, kişisel performansı geliştiren sağlıklı ve etkili iletişim kurma becerisi kazandıran bir kişisel gelişim bilimidir.
NLP'ye göre davranışlarımızı yöneten iç dünyamızdır.
İç dünyamızdaki olumsuzluklar çözülünce bastırılmış olan özgüven, Özdeğer gibi pozitif duygularımız ortaya çıkar.
NLP ışığında kişi, kendine olan güvenini kazanır ve yeteneklerini ortaya çıkarır. Motivasyon, karar verme stratejileri ve iletişim becerilerini geliştirerek, kalıcı ve hızlı öğrenme gerçekleşir. İç çatışmaları yok ederek daha mutlu, daha başarılı ve daha aktif bir yaşam sürmemizi sağlar.
•İşe yaramayan zihinsel programlarımızı değiştirir.
•Bizi sınırlayan inançlarımızı, bizi destekleyen inançlarla değiştirir.
•Başarı stratejilerinizi modellemeyi öğretir.
•Beynimizi nasıl daha etkin kullanacağımızı öğretir.
•Sahip olduğumuz öz kaynakları kullanarak başarımızı arttırır.
•Beynimizin hem sağ, hem de sol loblarını birlikte kullanma becerisi ile sinerji kazandırır.
•Duygusal zekâyı geliştirerek, kendimizi ve başkalarını tanıma, iletişim kurma becerilerimizi geliştirir.
•Öğrenmeyi öğretir, hızlı öğrenme, öğrenmeyi kolay ve beyine uyumlu hale getirme, hızlı okuma becerilerini geliştirir.
•Yaratıcılığı arttırır.
•Kendi kendimizi ve başkalarını motive etme becerisi kazandırır.
•Hedeflerimizi belirlemeyi ve hedeflerimize nasıl ulaşacağımızı öğretir.
•Kişi kendi içinde ve çevresiyle ahenk oluşturur.
•Dili, insan başarısında etkin kılmak için söz ustası olma becerisi kazandırır.
1970' li yıllarda Amerikalı Linguist John Grinder ve Matematikçi ve Bilgisayar Uzmanı Richard Bandler, şu sorunun cevabını öğrenmek için araştırma yapmaya başladılar. "Başarılı insanlarla vasat insanlar arsındaki fark nedir?" Bu basit sorunun cevabını ararken, insanların dünyayı nasıl algıladıkları, bunu kendi öznel haritaları aracılığı ile nasıl anlamlandırdıkları ve bunların dil ve davranışlarımızı nasıl organize ettiği konusunda prensipler ortaya koydular. Bu prensipler teknikler ve formüller ile desteklendi. Bunun ardından da son 30 yılın insana dair en değerli teknolojisi ortaya çıktı.
Grinder ve Bandler, beyin-dil-vücut ve davranışlar arsındaki ilişkiyi sembolize etmek için kullandıkları teknikleri Neuro Linguistic Programming (NLP) olarak isimlendirdiler.
Günümüze kadar NLP kapsamında psikoterapi, eğitim, iş dünyası, yaratıcılık, yöneticilik, stres yönetimi, liderlik gibi çok geniş bir yelpazeye yönelik etkin ve pratik yöntem ve teknikler geliştirildi.
NLP, yenilikçi, yepyeni ve çok farklı becerilerle donanmış yöneticiler yetiştirerek, dünyanın en güçlü firmalarının, en vazgeçilmez eğitim programı olarak yerini almıştır.
Ne istediğinizi bilip, kendinizi olumlu düşüncelerle yeni bir hedefe doğru götürebilir, kendinize bir şans daha verebilir ve hayalinizdeki "SİZ"e kavuşabilirsiniz. Yapacağınız en önemli ilk şey kendinizle etkin iletişime geçmek. NLP başarının özgüvenle geliştiği varsayımından yola çıkar. Özgüveninizi geliştirmek ve başarmak için NLP teknikleriyle uygulayabileceğiniz 14 ana yöntem:
1. Olumsuz tecrübelerinizden kurtulun. İlk adım olarak size durup dururken başarısızlık duygusu yaratan, güveninizi yitirmenize yol açan geçmişteki kötü deneyimlerinizi hafızanızdan silin atın.
2. Kendinizle iletişiminiz çok önemli. Kendinizle konuşurken ikinci şahısla konuşuyormuş gibi yapmayın.. "Sen bunu başarırsın" gibi cümleler kurmayın. Yani kendinize iç sesinizle "sen" diyorsanız bu sorundur. İlk olarak kendinizle "iletişim"e geçin, "ben bunu başarırım " şeklinde cümlelerle işe başlayın.
3. Bu günün işini yarına bırakmayın. Şu an yapılması gereken tüm işleri şu an yapın. İşlerinize başlayamamanız ya da başladığınız işi yarım bırakmanız, başarısızlık korkusundan kaynaklanıyor olabilir. Yarım bıraktığınız işleri bitirmekle işe başlayın. Bu, kendinize güven duymanıza yardım edecektir.
4. Başarmak istediğiniz şeyi düşünün. Tam olarak ne istiyorsunuz? Bunu dakikalarca düşünerek tam konsantrasyon sağlarsanız, bunun sizi olumlu bir ruh haline soktuğunu göreceksiniz.
5. Başardığınız şeyleri düşünün ve bunları nasıl başardığınız üzerine kafa yorun. Hatta bunları başkalarına anlatın. Daha önce başarıya ulaşmanıza yarayan yöntem şimdi de işinize yarayabilir.
6. Başarılı insanlar genellikle çözüm odaklı düşünürler. Sorunlarınızı gözünüzde büyüttükçe sorunlar daha da içinden çıkılmaz bir hal alır. Sizin durumunuza uygun birini düşünün. O sorununu nasıl çözmüş? Bu yönteme odaklanın.
7. Yapacağınız egzersizler, size enerji olarak geri dönecektir. Duyu organlarımızın da enerjiye ihtiyacı vardır. Spor yaptığınızda seratonin ve endorfin hormonlarınızdaki artış, kendinizi iyi hissetmeniz ve bu enerjinizi dışarı yansıtmanız açısından önemlidir.
8. İstediğiniz şeyi, olmuş gibi hayal edin. Bilinçaltı zihin sadece şimdiki zamanı bilir. O yüzden gelecek zamanlı cümleler kurmayın. Örneğin, "zayıflayacağım" derseniz asla zayıflayamazsınız. Belirsiz bir gelecek yerine, "zayıflıyorum" deyin.. Bu mesaj, alt bilincinizi harekete geçirecek ve amacınıza yönelik harekete davet edecektir. Siz farkında bile olmayacaksınız. Enerjiniz çoğalacak, yavaş yavaş zayıflama isteği artacaktır.
9. Seçtiğiniz renkler sizi anlatıyor. Giysilerinize dikkat edin. Giysilerinizde canlı renkler hâkimse, enerjinizin ve kendinize olan güveninizin arttığını hissedeceksiniz.
10. Hayır demeyi öğrenin. Kimse size istemediğiniz bir şeyi yaptıramaz. Sizi üzen, sizi olumsuz ruh haline sürükleyen insanlarla olan ilişkinizi gözden geçirin. Bu kişilerle iletişim kurmak sizden sürekli bir şeyler götürecektir.
11. Amacınıza ulaştığınızı hayal edin. Bu durumda neler yapacağınızı, elde edeceklerinizi, bir gününüzün nasıl geçeceğini sanki olmuş gibi hayal edin. Bunu hayalinizde yaşayın.
12. Sizi başarısızlığa iten davranış kalıplarınızı gözden geçirin. Bunları ortadan kaldırmak için formüller geliştirin.
13. Olumsuz düşünceler, olumsuz kelimeler beyninizde yer ederek, orada beslenir. Sonuç olarak olumsuzluğu artarak size geri döner. Kötü bir kelime kullanıldığında ona yüklenen anlam da bilince çağırılır. Yavaş yavaş bu kelimenin ve anlamının hayatımıza yer etmesi riski vardır. Bu nedenle her ne olursa olsun olumsuz bir kelimeyi düşünmemeye çalışın.
14. Hayatınızda eksikliğini hissettiğiniz şeye odaklanın. Hayatınızı yönlendirin. Olumlu ve başarıya kanalize olmuş bir ruh hali size enerji ve mutluluğu da beraberinde getirecektir.
Aşağıda belirtilen 13 varsayım NLP' nin temel ilkeleri, yol gösteren felsefesi ve inançlarıdır. Bu ilkelerin doğru veya evrensel olduğu iddia edilemez. Onların doğruluğuna inanmak zorunda değilsiniz. Onlara "varsayımlar" denir, çünkü onların doğruluğunu varsayarak ona göre davranırız. Aslında onlar yaşam konusunda bir etik ilkeler dizisi oluşturur.
1. Vücut ve zihin aynı sibernetik sistemin parçalarıdır: Eğer moraliniz zihinsel olarak iyiyse kendinizi fiziksel olarak da genelde iyi hissedersiniz. Omuzlarımızı dikleştirip 'Kendimi çok iyi hissediyorum' dediğimizde genelde fiziksel iyilikten ziyade moralimizden bahsediyoruz. Bu kesinlikle doğrudur. Aynı şekilde vücudumuzun durumu da zihnimizi etkiler. Güzel bir şey düşünün ve nasıl işe yaradığını şaşkınlıkla görün. Bedenin fiziksel durumu düşünceleri ve düşünceler de hisleri etkiler. Pratik açıdan bu şu anlama gelir: kişi doğrudan düşünme şeklini değiştirerek fizyolojisini ya da hislerini değiştirerek düşüncelerini değiştirebilir. Aynı şekilde düşünme şekli değiştirilerek, fizyoloji veya hisler değiştirilebilir.
2. Başarısızlık yoktur sadece geri bildirim vardır: Başarısızlık diye bir şey yoktur, sadece geri bildirim vardır. Deneyimleri başarısızlık çerçevesi yerine öğrenme çerçevesi açısından değerlendirmek daha doğru olur. Eğer kişi her hangi bir konuda başarılı olmuyorsa, bu başarısız olduğu anlamına gelmez. Sadece söz konusu şeyi yapmamanın bir yolunu keşfettiği anlamına gelir. O zaman kişi başarmanın yolunu buluncaya kadar davranışını değiştirmelidir.
3. İletişim sözel olduğundan çok sessizdir: Bu önkabul iletişimin çoğunu vücut dilimizle yaptığımızı ifade ediyor. Psikolog Profesör Albert Mehrabian in yaptığı bir araştırmaya göre iletişim kurarken karşımızdaki insana vermek istediğimiz mesajın %55'ini vücut dilimizle, %38'ini ses tonumuzla, %7 sini sadece seçtiğimiz kelimelerle iletiyoruz. Bunun bir dolu örneğini sayabiliriz kaç kez bir hediye verdiniz ve arkadaşınız çok beğendiğini söylese bile aslında pek beğenmediğini anladınız? Kaç kez bir arkadaşınızı daha uzaktan gördüğünüzde o gün pek iyi olmadığını daha yürüyüşünden anladınız ve yaklaşır yaklaşmaz neyin var diye sordunuz..
4. Harita bölgenin kendisi değildir: Dünyayı 5 duyu organımızla algılarız ve yaşadığımız her deneyimi de yine bu duyu organlarımızla deneyimleriz. Ancak her insan bu algılayış ve deneyimleri zihnine kodlamadan filtrelerden geçirir. Bu filtrelerle süzer deneyimini. Duyu organlarımız aynı olsa da filtrelerimiz farklı olduğu için aynı olayı iki kişi yaşasa da farklı algılar. Dolayısıyla farklı tepki verir. Zihnimize deneyimlerimi kodlayarak kendi haritamızı oluştururuz.
5. Harita bölgenin kendisi olur: Bu önkabul inançla ve inancın gücüyle ilgili. Bir şeyin doğru olduğuna inanıyorsan o gerçekleşir. Biz buna NLP' de kendini gerçekleştiren kehanet diyoruz. Olumlu inançlar kadar olumsuz inançlar için de bu geçerlidir.
6. İhtiyacımız olan tüm kaynaklar içimizde mevcuttur: İstediğimiz değişimi sağlamak için gerekli olan tüm kaynaklar içimizde mevcuttur. Sorun sadece şurada: hayatımızın belli bir alanında mevcut görünen kaynak diğer alanda olmayabilir. Örneğin kışın ortasında buz gibi soğuk denize atlamaya cesareti olan biri belki aynı cesareti dişçinin bekleme koltuğunda hissetmeyebilir. Burada önemli olan bir olaydaki cesaret duygusunu diğerine transfer edebilmektir.
7. İletişiminizin anlamı aldığınız tepkidir: İletişimde genellikle bir kimsenin bir başkasına bilgi aktardığı varsayılır. Taraflardan biri kendisi için 'anlamlı' bir bilgiye sahiptir ve karşı tarafın aktarmak istenilen şeyi anlamasını ister. Genellikle 'istediğini söylediği' zaman sorumluluğunun sona erdiğini varsayar. Etkili iletişimciler konuşmayı bitirdikleri zaman sorumluluklarının sona ermediğini bilirler. Pratik açıdan bakıldığında aktardıkları mesajın anlatılmak istenen şey değil, karşı tarafça anlaşılan şey olduğunu bilirler. Bu ikisi birbirinden çok farklıdır. İletişimde karşı tarafın ne anladığı ve nasıl tepki verdiği çok önemlidir.
8. Düşünce ve davranışta en çok esnekliğe sahip olan kişi/kurum en çok başarma şansı olandır: Zorunlu çeşitlilik yasası, insanoğlunun da dahil olmak üzere her türlü sibernetik sistemde en geniş davranış seçeneğine sahip eleman veya insanın bütün sistemi kontrol edebileceğini söylemektedir. En geniş davranış esnekliğine, yani etkileşim çeşitliliğine sahip olan kişi sistemi kontrol eder. Seçenek elbette seçeneksizliğe göre daha tercih edilir bir durumdur. Seçenekler ne kadar çok olursa o kadar iyidir. Bu durum ayrıca NLP' nin üçüncü genel ilkesiyle ilgilidir. Bu ilkeye göre istenen sonuç alınıncaya kadar davranışları değiştirmeye devam etmek gerekir.
9. Biri bir şeyi yapabiliyorsa herkes yapabilir: Dünya da olanaklı olan her şey benim için de olanaklıdır. Sadece nasıl yapılacağını bilmem gerekir. Birisi için olanaklı bir davranış benim için de olanaklıdır. Gerekirse o beceriyi öğrenmeli ya da NLP'deki modelleme tekniği kullanmalı. Dünyada mümkün olan her şey benim için de mümkündür; sadece nasıl yapılacağını bilmek gerekir.
10. En yararlı bilgi davranıştan elde edilir: Başkaları hakkında en yararlı bilgi davranıştan elde edilir. İnsanların söyledikleri şeylere kulak verin ama davranışlarına daha fazla önem verin. Bu ikisi arasında tutarsızlık mevcut ise davranışları dikkate alın. Bir başka deyişle, kişinin bir konuda başarısız olması her zaman başarısız olacağı anlamına gelmez.
11. Her davranışın altında olumlu niyet yatar: Birincisi buna inanmak çok daha hoşgörülü olmanızı sağlar. Elbette burada bahsettiğimiz kişinin kendine göre olumlu bir niyeti olması. Bu da şöyle bir mantıkla açıklanıyor: bilinçaltı düzeyde her şeyin olumlu bir niyeti var. Buna ikincil kazanç deniyor. Bireyin şimdiki bir davranışı kendi açısından mevcut en iyi seçeneği yansıtır. Her davranışın altında olumlu bir niyet yatar. Bireyin kim olduğuna, yaşam deneyimlerine ve farkında olduğu seçeneklere bağlı olarak bir anda en iyi seçenek tercih edilir. Eğer daha iyi bir seçenek sunulursa mutlaka kabul edilir. Birinin uygun olmayan bir davranışını değiştirmek için kişiye başka seçenekler sunmak gerekir.
12. Kişi mevcut durum içinde kendisine en doğru gelen alternatifi seçer: Bu önkabulun birçok açıdan anlamı var. Birinin herhangi bir davranışını eleştiriyorsanız ve değiştirmek istiyorsanız bilmelisiniz ki o mevcut durum içinde kendine göre en doğru bulduğunu seçiyor. O zaman o kişiye alternatifle gidin daha uygun bir alternatif sunarsanız onu seçecektir. Bir diğer nokta ise geçmişte yaşadıklarımızdan duyduğumuz pişmanlıklarımız. Eğer bu önkabula sıkı sıkıya bağlı olursak ne kadar yükümüz hafifler ve kendimizle daha barışık oluruz.
13. Bütün anlam bağlamsaldır: Kelimelerin anlamı yoktur. Bağlam onları anlamlandırır. Bir bağlamdaki anlam, bir bağlamdaki ifade başka bir bağlamda tamamen farklı bir anlam içerir. Örneğin bir eşin eşine "seni seviyorum" demesi ile bir annenin çocuğuna "seni seviyorum" demesi arasında çok fark vardır.